Yazar: Jose Saramago
Yıl: 2023
Dil: Türkiye
Kategoriler: Edebiyat
Jose Saramago «Körlük» kitabının açıklaması
Jose Saramago’nun başyapıtı “Körlük”, insanlık durumunu ve toplumsal dinamikleri çarpıcı bir şekilde sorgulayan etkileyici bir roman. Bu eser, yazarın kendine özgü üslubuyla, bir körlük salgını sırasında toplumun nasıl bir kaosa sürükleneceğini gözler önüne seriyor. Saramago, körlük metaforunu kullanarak, insanların duygu ve düşüncelerini, hayatta kalma içgüdülerini ve toplumsal ilişkilerini derinlemesine inceliyor.
Roman, sıradan bir günde aniden başlayan ve hızla yayılan bir körlük salgınını anlatıyor. Başlangıçta sadece bir adamın gözleri görmemeye başlıyor, fakat bu durum hızla çevresine de sıçrıyor. Bu beklenmedik olay, toplumun düzenini altüst ediyor. Saramago, bu körlük durumunu sadece fiziksel bir kayıp olarak değil, aynı zamanda manevi ve etik bir çöküş olarak da ele alıyor. Toplum, bu korkunç durumla başa çıkmakta zorlanıyor ve bu süreçte insan doğasının en karanlık yönleri ortaya çıkıyor.
Romanın merkezinde doktorun karısı gibi güçlü karakterler yer alıyor. Bu karakter, sadece kendisi için değil, aynı zamanda diğer körler için de bir umut ışığı haline geliyor. Saramago, karakterleri aracılığıyla dayanışma, sevgi ve insanlığın erdemlerini sorguluyor. İnsanın en zor zamanlarda bile birbirine destek olabileceği fikri, romanda sıkça işleniyor.
“Körlük”, birçok simgesel anlam içeriyor. Körlük, sadece fiziksel bir durum olmanın ötesinde, insanların gerçekleri görmemesi, toplumsal adaletsizliklere karşı kayıtsız kalması gibi derin bir metafor olarak karşımıza çıkıyor. Saramago, bu körlük durumu ile insanlığın içinde bulunduğu durumu eleştirirken, okuyucuya da düşündürücü bir bakış açısı sunuyor.
Bu kitap, sadece bir kurgu eseri olmanın ötesinde, okuyucuyu sorgulamaya ve düşünmeye sevk eden bir yapıt. Saramago’nun kendine has dili ve anlatımı, okurun eserin içine çekilmesini sağlıyor. Eser, yalnızca bir hikaye anlatımı değil, aynı zamanda insanlık durumuna dair derin bir analiz sunuyor.
Jose Saramago’nun “Körlük” eseri, hem edebi bir deneyim hem de derin düşüncelerle dolu bir yolculuk sunarak, insanlık hallerini sorgulayan herkese tavsiye edilecek bir kitap olarak öne çıkıyor. “Körlük”ü PDF formatında indirip okuyarak, bu derin eserle ilgili daha fazla bilgi edinebilir, insanlık durumuna dair Saramago’nun bakış açısını keşfedebilirsiniz(Jose-Saramago-Korluk).
Jose Saramago’nun “Körlük” kitabı, bu unsurlarla birlikte, okuyucuyu derin bir düşünce yolculuğuna çıkarıyor ve insan doğasının karmaşık yapısını sorgulama fırsatı sunuyor.
O kitap video yorumu
O Alıntılar
- “Zaman geçtikçe, birlikte yaşarken ve genetik değişimler olurken, vicdanımızı giderek damarlarımızda dolaşan kanın rengine ve gözyaşlarımızın tuzuna buladık, bu da yetmiyormuş gibi, gözlerimizi içimizi gören bir aynaya dönüştürdük, sonuçta gözlerimiz, ağzımızla inkâr etmeye çalıştığımız şeyleri çoğu zaman hiç çekincesiz gözler önüne serer hale geldi.” (s.25)
- “İyiyim, deyip geçiştiririz ya öyle söylemişti, hatta ölecek durumda olsak bile iyiyim deriz, kabaca buna yiğitliğe bok sürdürmemek denir, olayları böyle mantıksızca tersine çevirmek yalnızca insan türüne özgüdür.” (s.40)
- “Dikkatli bakılmadıkça fark edilmeyen kusurlar, sadece söz edildiğinde gerçekte olduklarından daha kötü görünürdü göze.” (s.52)
- “Üzüntü ile sevinç şu ile yağ gibi değildir, birbirine karışabilir.” (s.69)
- “Alevi en parlak olan mum yolu aydınlatan mumdur.” (s.93)
- “Bazı sorunlar, üzerinde uzun uzun konuşunca kötüye gidebilir, yerinde söylenmiş birkaç sözse onları kolayca çözebilir.” (s.96)
- “Hepimizin zayıf anları olur, ağlayabildiğimiz için çok şanslıyız, gözyaşları bizi çoğu kez huzura kavuşturur, ağlayamadığımız zaman ölecek gibi oluruz.” (s.104)
- “Göz belki de insan bedenininde hala bir ruh barındıran tek kısımdır.” (s.140)
- “Öyle işte, kolayca açıklanamayacak bazı davranışlar vardır hep, hatta bazen zor bir açıklama bile bulunamaz.” (s.186)
- “Nasıl ki cüppe giymekle keşiş olunmuyorsa, eline asa almakla da kral olunmaz, bu asla unutulmaması gereken bir gerçektir.” (s.213)
- “Her yaşam vaktinden önce sona erer.” (s.221)
- “Yazgı bir yere varmadan önce çok dönüp dolaşır.” (s.237)