Işıl Işık «Ona Kadar Say 2 – Körebe» kitabının açıklaması
Işıl Işık’ın kaleme aldığı Ona Kadar Say 2 – Körebe, okuyucuyu ilk sayfasından itibaren içine çeken, gerilim ve gizem dolu bir devam romanıdır. Türkiye’ye ani bir telefonla dönen genç ve yetenekli adli muhabir Mabel, ilk kitapta çocukluğundan beri en güvendiği kişinin ani ve şüpheli ölümüyle yüzleşmişti. Ardındaki sırları çözmek isterken kendini karmaşık olayların tam ortasında bulmuş, geçmişle bugünü iç içe geçiren ipuçlarıyla şaşırtıcı bir gerçeğe ulaşmıştı. Ancak bu kez her şey daha tehlikeli, daha katmanlı.
Serinin bu ikinci kitabında, hikâye farklı yönlere saparak daha da derinleşiyor. Mabel, bir yandan geçmişinden gelen eski sevgilisinin desteğiyle karanlık bir beladan kurtulmaya çabalarken, diğer yandan İstanbul Emniyeti’nin çözemediği esrarengiz ve akıl almaz bir davada aktif rol alıyor. Bu olaylar zinciri hem Mabel’in iç dünyasını hem de hayatını kökten sarsıyor. Gerilim dozu düşmeyen bu macera, okuyucusunu tahmin edilemeyen bir finalle baş başa bırakıyor.
Ona Kadar Say 2 – Körebe, yalnızca heyecan arayanlar için değil, aynı zamanda karakter gelişimini, psikolojik çözümlemeleri ve suçun ardındaki insan hikayelerini merak edenler için de kaçırılmayacak bir kitap. Işıl Işık’ın güçlü anlatımıyla sürükleyici bir serüven sizi bekliyor.
Eğer siz de bu etkileyici hikayeye dalmak ve Mabel’in adım adım ilerlediği bu karanlık labirenti keşfetmek istiyorsanız, bu kitabı hemen okuyabilir ya da dijital olarak indirip elinizin altına alabilirsiniz. Ona Kadar Say 2 – Körebe adlı bu eseri okumak ve yazarı Işıl Işık’ın kalemiyle tanışmak için şimdi harekete geçin.
«Ona Kadar Say 2 – Körebe» Alıntılar
- «Haydi, körebe vakti.»
- «Oyun henüz bitmedi. Ne yaptığım biliyorum.»
- «Bir çocuk anne karnına düştüğü andan itibaren masumdu. İnsanı kötülükle yoğuran yaşadıklarıydı.»
- «Ah siz kadınlar! Neden hep böylesiniz? Sizi düzgünce seven, saçınızın teline kıyamayan adamları elinizin tersiyle iter, nerede belalı bir tip var koşarak gidersiniz.»
- «Tesadüfe inanmak zor, ötesine inanmaksa çok daha zordu.»
- «Sevgi, kadın cinayetlerinin ilk adımıdır. İhanet korkusunun başlangıcı…»
- «Bir ev, iki cinayet. Ya da üç.»
- «Tek kurtuluş, Beliz’in ölü kalmasıydı. Tek kurtuluş, Deniz’in yine ölmesiydi.»