Hakan Günday «Az»

Hakan Günday «Az» kitabının açıklaması

Hakan Günday’ın Az romanı, insan ruhunun en karanlık köşelerini keşfeden sarsıcı bir hikâye anlatıyor. Başlangıç ve son arasında sıkışıp kalan hayatların, sınırları zorlayan acıların ve suskunluk içinde çığlık atan gerçeklerin romanı. Az, sadece bir kelime değil; aynı zamanda bir hayat felsefesi, bir kader, bir mahkûmiyet.

Romanın merkezinde iki karakter var: Derdâ ve Derda. Aynı adı taşıyan ama bambaşka hayatlar süren bu iki insanın yolları, kaderin zalim bir oyunu gibi kesişiyor. Çocuk yaşta hayatın sert yüzüyle tanışan Derdâ, içinde sıkışıp kaldığı dünyada var olma mücadelesi verirken, Derda ise doğduğu coğrafyanın dayattığı kurallarla savaşarak hayatta kalmaya çalışıyor. Hakan Günday, her iki karakter üzerinden, modern dünyanın görmezden geldiği gerçekleri gözler önüne seriyor. İnsan kaçakçılığı, şiddet, istismar ve çaresizlik gibi konular, keskin bir dille anlatılıyor.

Az, sıradan bir roman değil. O, okuyucusunu rahatsız eden, düşündüren ve bazen nefesini kesen bir hikâye sunuyor. Hakan Günday’ın diğer kitaplarında olduğu gibi, bu eserinde de dil ustalığı ve derin psikolojik analizler ön planda. Az kitabı, kelimelerin gücünü sonuna kadar hissettiren, gerçekçi ve sarsıcı bir roman.

Bu kitabı okumak cesaret istiyor. Çünkü her sayfasında hayatın en sert gerçekleriyle yüzleşiyorsunuz. Hakan Günday Az romanıyla, okuyucusunu zorlayıcı bir yolculuğa davet ediyor. Eğer karanlık ve derin hikâyeleri seviyorsanız, bu kitap tam size göre.

Hakan Günday Az romanını ücretsiz olarak okuyabilir veya pdf formatında bulabilirsiniz. Edebiyatın en çarpıcı ve sert kalemlerinden biri olan Hakan Günday’ın bu eseri, modern Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Oku ve keşfet!

O kitap video yorumu

O Alıntılar

• İçine atmak diye bir şey varken, anlatmaya ne gerek vardı?”
• “Seni az tanıyorum… Az… Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var.”
• “Belki de hayat yanlış anlayınca güzeldi. Sadece yanlış anlayınca. Ama her şeyi.”
• “Yok olup gitmekten korkmuyordu. Var olmaktan yeterince korktuğu için…”
• “Bu hayatta kimseye hiçbir şeyi tam olarak anlatamayacağını anlamıştı. Biri için ölüm kalım meselesi olan, diğerinin gözünde toz kadardı.”
• “Ve herkes görünene aldanmaya hazırdı. Çünkü görünene aldanmak, hayatı dayanılır kılmanın ilk şartıydı.”
• “Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir.”
• “İnsan doğar, on-on beş yıl sonra dünyanın nasıl bir tezgah olduğunu ve doğumla ölüm arasına nasıl hapsedildiğini fark eder.”