Erkan İşeri «Beyaz Kanatlı Vampir 2 – Büyük Felaket» kitabının açıklaması
Erkan İşeri’nin “Beyaz Kanatlı Vampir 2 – Büyük Felaket” adlı kitabı, kaybolmuş ailelerin ardında bıraktığı iki yalnız çocuğun tehlikelerle dolu serüvenini konu alıyor. Geçmişleri bilinmezliklerle dolu olan bu kahramanlar, devletin kimsesizler okulunda yaşamaya mecbur bırakılır. Ancak bu okul, sıradan bir okul değildir—ıssız bir ormanın ortasında, karanlık ve kasvetli atmosferiyle adeta bir hapishaneyi andırmaktadır.
Her şey kötüye giderken hırsızlıkla suçlanarak okuldan atılmaları, onların kaderini tamamen değiştirir. Ellerinde sadece bavulları ve bilinmezliğe açılan bir yol vardır. Ormanın derinliklerinde, birbirlerinden habersiz aynı suçla dışlanan bu iki kahraman, bir göl kıyısındaki eski bir bankta karşılaşır. İlk başta birbirlerine güvenmezler, hatta sert bir başlangıç yaparlar. Ancak kaderin onları bir araya getirdiği bu an, beklenmedik bir dostluğun başlangıcı olur.
Kaçışlarının ilk gecesinde, ormanda gizemli bir ağaç ev keşfederler. Görünüşte sıradan olan bu ev, aslında karanlık sırlarla doludur. Burada geçirdikleri gece, onları hayal bile edemeyecekleri bir maceraya sürükler. Gölge gibi peşlerini bırakmayan korkular, bilinmezliğin içine doğru ilerleyen bir yolculuk ve doğaüstü olaylarla dolu üç gün boyunca hayatta kalma mücadelesi verirler.
Erkan İşeri’nin etkileyici anlatımıyla kaleme alınan “Beyaz Kanatlı Vampir 2 – Büyük Felaket”, soluksuz okunacak, gizem ve heyecan dolu bir serüven sunuyor. Karanlığın içinde kaybolmuş iki ruh, hayatta kalmak için yalnızca birbirlerine güvenmek zorundadır. Ancak onları bekleyen tehlikeler sandıklarından çok daha büyük olabilir…
O kitap video yorumu
O Alıntılar
- “Olamaz, bu kız yorulmak nedir bilmiyor. Kalp krizinden ölen ilk vampir sanırım ben olacağım.”
- “Hainleri kendi içimizde aramalıyız…”
- “Hainlerin saldırılarından nasıl kurtulduğumuzu merak ediyorsunuz, bunu biliyorum ama önce açığa kavuşturmamız gereken bazı şeyler var.”
- “Lusi’ye dönüp: ‘Artık bunu yapmalıyım.’ dedim. ‘Yoksa…'”
- “Merhaba! Ben Luk Martin.”
- “Her şey bitecek, tüm güzellikler geri dönecek. Beyaz renkli kanatlar yeniden yeşerecek. Gök bekliyor bak kanatlarımızı, kelebekler bize sesleniyor, lütfen kulak ver.”
- “BU İNSANLARI ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL.”
- “Kitap çok güzel, beyaz kanatlılar ile siyah kanatlılar nihayet savaşa yaklaştı.”