Trevanian «Şibumi»

Trevanian «Şibumi» kitabının açıklaması

Trevanian’ın Şibumi adlı eseri, casusluk ve intikamın derinliklerinde kaybolan, aynı zamanda bilgelik ve estetiğin peşinde koşan sıra dışı bir karakterin hikayesini anlatıyor. Romanın kahramanı Nicholai Hel, sıradan bir suikastçı ya da ajan değil; o, zekâsını, ustalığını ve kusursuz tekniklerini mükemmel seviyeye ulaştırmış bir adam. Yarı Rus, yarı Alman kökenli olmasına rağmen Batı dünyasına karşı derin bir nefret besleyen Hel, Şanghay’da doğmuş ve bir Japon generali tarafından yetiştirilmiştir. Go oyunundaki ustalığı sayesinde zihinsel stratejilerini keskinleştirmiş, Bask dili de dahil olmak üzere yedi dili ana dili gibi konuşabilen bir yetenek kazanmıştır.

Trevanian, Şibumi’de yalnızca aksiyon dolu bir macera sunmakla kalmaz, aynı zamanda felsefi derinliği ve kültürel incelemeleriyle de okuyucuyu etkileyici bir yolculuğa çıkarır. Nicholai Hel’in savaşçı ruhu, gizemli geçmişi ve “yakın algılama” yeteneği ona düşmanları karşısında büyük bir avantaj sağlarken, onu aynı zamanda tehlikeli bir hedef haline getirir. Fotoğrafının bile çekilemeyeceği kadar usta bir gölge savaşçısı olan Hel, plastik bir kart veya sıradan bir kurşun kalemle bile öldürebilecek bir hassasiyet geliştirmiştir.

Fakat Trevanian’ın Şibumi’si sadece gerilim dolu bir intikam hikayesi değildir; aynı zamanda karakterin ruhsal yolculuğuna da odaklanır. Nicholai Hel, modern dünyanın karmaşası içinde basitlik, zarafet ve mükemmelliğin peşinde koşarken, okuyucuya sadece fiziksel değil, zihinsel ve duygusal bir savaşın da içinde olduğunu gösterir. Ancak geçmişi onu bırakmaz ve emeklilik hayali kurduğu şatosundan çıkmak zorunda kalır. Onu bekleyen savaş ise yalnızca hayatta kalma mücadelesi değil, aynı zamanda kendi varoluşunun anlamını da sorguladığı zorlu bir sınavdır.

Trevanian’ın usta kalemiyle hayat bulan Şibumi, klasik casusluk romanlarından çok daha fazlasıdır: Doğu felsefesi, sanat, güç ve intikamın harmanlandığı benzersiz bir anlatıdır

O kitap video yorumu

O Alıntılar

• “Şibumi, sıradan, olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır. O kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok. O kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok. Şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek.” ​
• “Korkaklar her zaman için cesur insanlardan daha tehlikeli olurlardı. Bir kere sayıları daha fazlaydı. Sonra, arkadan vururlardı. Vurdukları zaman da kötü vururlardı. Çünkü sağ kalırsanız öç alacağınızdan korkarlardı.” ​
• “Öğütler ancak öğüt verene yararlıdır. O da, vicdanındaki yükü hafiflettiği için. Sen de eninde sonunda kaderinde yazılı olanları ve yetiştirilişinin seni sürüklediği hareketleri yapacaksın.” ​
• “Zaman zaman babama acıdığımı hissederdim, ona kendisini çok sevdiğimi söylemediğim için. Ama aslında kendime acıyordum. Benim söylemeye duyduğum ihtiyaç, onun işitmeye olan ihtiyacından fazlaydı.”
• “İnsanı en mutlu eden şey, ihtiyaçlarıyla varlıkları arasında bir denge bulunmasıdır. Bütün sorun, bu dengenin nasıl sağlanacağı.”
• “Geçmiş denilen şey, gelecekten arındırıldığı anda bir yığın önemsiz ayrıntı haline geliyordu. İçinde organik hiçbir şey kalmıyordu. Güçlü olan, acı veren hiçbir şey.” ​
• “Hayat mücadelesi uğruna güzelliği feda edersek, barbarlar daha şimdiden bizi yenmiş sayılır.” ​
• “Ne yaptığın değil, nasıl yaptığın önemlidir.” ​