Serkan Karaismailoğlu «Pia Mater» kitabının açıklaması
Serkan Karaismailoğlu’nun kaleminden çıkan Pia Mater, klasik bir roman değil, bir Nöro-Roman. Sinirbilimin eşsiz gerçeklerini hayal gücüyle birleştiren yazar, bilim ve kurgu arasında mükemmel bir denge kuruyor. Daha önce Kadın Beyni Erkek Beyni ve Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum gibi eserlerle okuyucularını bilimsel keşiflere çıkaran Karaismailoğlu, bu kez kurgusal bir dünyada, beyin ve duyguların gizemli bağlarını keşfetmemizi sağlıyor.
Romanın ana karakteri, kendi bedeninin sınırlarını zorlayan bir adam. Onun içsel çatışmaları, bilimsel detaylarla zenginleştirilmiş ve okuyucuya duyguların biyolojik temellerini sorgulatıyor. Bir insan nasıl olur da bir başkasını bu kadar derinden hissedebilir? Beynin karmaşık yapısı, sevginin ve bağlılığın nörolojik altyapısı ile buluştuğunda ortaya çıkan sorular, romanın hem kalbini hem de aklını oluşturuyor.
Pia Mater, yalnızca bir hikâye değil; aynı zamanda sinirbilimsel gerçeklerin derinlemesine incelendiği bir rehber. Beynin işleyişine dair sunulan bilgiler, roman kahramanlarının yaşadığı olaylarla harmanlanarak, okuyucuyu hem düşündürüyor hem de duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Serkan Karaismailoğlu, sevgi, ihanet, bağlanma ve kayıplar üzerinden insan beyninin nasıl çalıştığını etkileyici bir dille anlatıyor.
Elma Yayınevi’nin sunduğu bu özel kitap, nörolojik bilgilerle kurguyu buluşturan bir ilke imza atıyor. Pia Mater, hem bilimsel gerçekleri anlamak isteyenler hem de etkileyici bir hikâye arayanlar için eşsiz bir deneyim. Sinirbilim ve edebiyatın bu eşsiz birleşimini keşfetmek istiyorsanız, Pia Mater tam size göre.
Serkan Karaismailoğlu’nun bu çarpıcı romanını okurken, sevginin bilimsel temellerine dair şaşırtıcı bilgiler edinecek, aynı zamanda insan ruhunun derinliklerinde bir yolculuğa çıkacaksınız. Hayatı ve duyguları bilimsel bir perspektiften yeniden değerlendirmek için bu kitabı mutlaka okumalısınız.
.
O kitap video yorumu
O Alıntılar
- Kelimeler, onlara yaptırmak istediğimiz işleri her zaman beceremezler. O yüzden müzik vardır. Kelimelerin boşa çıktığı zamanlar için.
- Olmuyorsa boş ver gitsin. Unutma, bizi güçlü kılan zamanında bırakabilmek ya da vazgeçebilmektir.
- Neden mi sevdim seni, çünkü daha imkânsız bir ihtimal yoktu.
- Doğru cümleleri kullandığında ikna edemeyeceğin kimse yoktur.
- Onu en çok yarasından öpmek istedim, çünkü onun da kaybedeceği bir şey vardı. Her şey aşktı ve öyle kalacaktı.
- Dün seni çok iyi anladım biliyor musun? Neden bu kıza bu kadar tutkun olduğunu. Doğru, kız çok güzel. Ama mesele güzellik değil. Ne yalan söyleyeyim, çok daha güzellerini gördüm. Ama bakışları. İşte bu daha önce gördüğüm bir şey değildi.
- Senin frekansın 60 hz iken sineğin frekansı 250 hz’dir. İşte bu nedenle elinde rulo yaptığın gazeteyle bir karasineği öldürmek çok zor. Çünkü senin büyük bir hızla salladığın gazeteyi o sinek, Matrix filminde kurşunların kendisine gelişini ağır çekimde gören Neo gibi görür ve gazeteden kolayca kurtulur.
- Yıllardır beraber yaşadığı kalbi artık kendisini dinlemiyordu, beyni desen çoktan olay yerini terk etmişti.