Şemseddin Sami «Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat-Günümüz Türkçesiyle» kitabının açıklaması
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat romanı, Osmanlı Türk edebiyatının ilk telif romanı olarak kabul edilen, toplumsal yapıyı, gelenekleri ve kadın-erkek ilişkilerini derinlemesine ele alan bir eserdir. Şemsettin Sami tarafından kaleme alınan bu roman, dönemin sosyal yapısına ışık tutarak, özellikle kadınların toplum içindeki yerini ve evlilik kurumu üzerindeki baskıları eleştirel bir bakış açısıyla inceler.
Romanın kahramanları Talat ve Fitnat, birbirlerini görür görmez aşık olan ancak dönemin katı gelenekleri ve aile baskıları sebebiyle kavuşamayan iki gençtir. Talat, Fitnat’a duyduğu derin aşkı uğruna çeşitli yollar denemekten çekinmez ve hatta kadın kılığına girerek onunla daha fazla vakit geçirme fırsatı bulur. Bu kılık değiştirme motifi, sadece romantik bir hamle olmanın ötesinde, aynı zamanda Osmanlı toplumundaki kadınların yaşam alanlarının nasıl kısıtlandığını ve erkeklerin kadın dünyasına girebilmek için nasıl sıra dışı yöntemlere başvurduklarını gösteren güçlü bir anlatım aracıdır.
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, yalnızca bir aşk hikâyesi değil, aynı zamanda Osmanlı toplumundaki evlilik anlayışına yönelik bir eleştiridir. Gözünü bile görmediği biriyle evlendirilmek zorunda kalan Fitnat, kadınların evlilik konusunda nasıl söz hakkı olmadığını ve erkek egemen toplumun onlara biçtiği rolleri acı bir şekilde gözler önüne serer. Bu bağlamda roman, görücü usulü evliliklerin doğurduğu trajedileri, kadınların eğitimsiz bırakılmasını ve onların kendi hayatlarına dair karar verme haklarının ellerinden alınmasını gözler önüne seren bir sosyal eleştiri olarak da okunabilir.
Şemsettin Sami, Osmanlı aydınlanma hareketinin önemli isimlerinden biri olarak, dil ve kültür alanındaki katkılarının yanı sıra edebi eserleriyle de dikkat çeker. Romanın dili, dönemin Osmanlı Türkçesiyle yazılmış olsa da, günümüz Türkçesiyle uyarlanmış versiyonları sayesinde bugünün okurlarına daha akıcı bir şekilde ulaşmaktadır. Şemsettin Sami’nin, kadın haklarına, bireysel özgürlüğe ve toplumsal eşitliğe duyduğu hassasiyet, romanın her satırında hissedilir ve yazarın reformist kimliğini de gözler önüne serer.
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, sadece edebi bir eser olmanın ötesinde, Osmanlı toplumunun sosyal yapısını ve dönüşüm sürecini anlamak için de önemli bir kaynaktır. Bugün hâlâ güncelliğini koruyan bu eser, aşkın, özgürlüğün ve toplumsal değişimin sembolü olarak edebiyat tarihindeki yerini korumaya devam etmektedir.
.
O kitap video yorumu
O Alıntılar
- “Hem sevmek hem de sevdiğin kişi tarafından sevilmek! Dünyada bundan iyi şey yoktur.”
- “Bu dünyanın işleri böyle, gelir geçer.”
- “İnsan kedere ne kadar dayanamıyorsa sevince de o kadar dayanamıyor.”
- “Ah siz erkekler ne zalimsiniz!”
- “Herkesin gönlü aşkla yoğrulmuştur.”
- “Hiç insan kendi ruhuna darılır mı?”
- “Kavuşmak ne büyük şey, kavuşmak…”
- “Kalp kalbe karşıdır, derler. Ben onu o kadar seviyorum da o beni niye sevmesin? Elbette sever.”
- “Dünyada iki tür insan vardır” derdi Yargıç Sullivan. “inanmaya meyilli olanlarla olmayanlar. Bu duruşma salonunda biz inanca değer veririz, neye inanılırsa inanılsın.”