Yazar: Reşat Nuri Güntekin
Yıl: 2019
Dil: Türkiye
Kategoriler: Hikaye
Reşat Nuri Güntekin «Acımak» kitabının açıklaması
Reşat Nuri Güntekin’in «Acımak» adlı eseri, 1928 yılında yayımlanmış olup, toplumun aile içi ilişkilerindeki karmaşık duygulara ve sosyal yapıdaki çelişkilere ışık tutar. Kitap, idealist, çalışkan fakat sert bir karakter olan öğretmen Zehra’nın hikayesi etrafında şekillenir. Zehra, insanlara karşı acımasız ve soğuk bir duruşa sahiptir, özellikle de zaafları olanlara karşı. Bu tavrının arkasında, onu derinden etkileyen çocukluk anıları ve babası Mürşit Bey ile olan karmaşık ilişkisi bulunmaktadır.
Reşat Nuri Güntekin «Acımak» kitabı bize, Zehra’nın yaşadığı içsel çatışmaları, acı ve merhamet kavramları arasındaki ince çizgiyi sorgulatarak sunar. Zehra, hayatı boyunca babasının onu terk ettiğini düşünerek büyümüş, bu yüzden duygularını bastırarak sertleşmiştir. Ancak, babasının ölümünden sonra onun günlüklerini okurken geçmişin gizli kalan yüzüyle tanışır. Babasının yaşadığı zorluklar, çektiği acılar ve onun için yaptığı fedakarlıkları öğrendiğinde, acıma duygusunu ilk kez derinden hisseder.
Reşat Nuri Güntekin «Acımak» eseri, yalnızca bireysel bir dramı değil, aynı zamanda o dönemin Türkiye’sinde memuriyet hayatının zorluklarını, toplumsal yapının baskısını ve aile içi sorumlulukların ağırlığını da ele alır. Zehra’nın sert karakteri ve onun duygusal keşfi, kitabın en önemli odak noktalarındandır. Bu hikaye, okuyucuyu duygusal bir yolculuğa çıkararak acımanın, insan ruhundaki derin izlerini keşfetmesini sağlar.
Eğer siz de bu dokunaklı hikayeyi keşfetmek isterseniz, «Acımak» kitabını ücretsiz olarak online okuyabilir ve Zehra’nın bu çarpıcı içsel yolculuğuna tanıklık edebilirsiniz.
O kitap video yorumu
O Alıntılar
- “Ben zannediyordum ki ömürlerimizin teknesini istediğimiz sahile götürmek için yalnızca onun dümenini ele almak kâfidir… Şimdi anlıyorum ki değilmiş… Yollar görünmez kayalarla doluyumuş.. Onlara çarpmamak lazımmış… Daha fenası gizli cereyanlar varmış ki insan onlara kapıldığı zaman yolun değiştiğini, gittikçe uzaklaştığını farketmezmiş… Tâ ki kendisini başka sahillere düşmüş görünceye kadar…”
- “Hayat böyleydi. İnsanlar ayrı ayrı yollara dağılırlardı…
Bu bir talih ,tesadüf meselesiydi. Niçinini, nasılını sormak beyhudeydi.” - “Benim için sevmek bir başka insanın vücudundan ruhundan bir parça hükmüne girmek onunla beraber gülüp ağlamak ıstıraplarını paylaşmak demekti.”
- “Uğranılan haksızlıklara ve hakaretlere koyun gibi tahammül etmemek insanlığın başlangıcıdır evlat.”
- “Memleketin ancak okuyup yazmakla kurtulacağına inananlardanım.”