Paulo Coelho “Veronika Ölmek İstiyor”

Paulo Coelho’nun “Veronika Ölmek İstiyor” kitabının açıklaması

Paulo Coelho’nun “Veronika Ölmek İstiyor” adlı romanı, hayatın anlamı ve insan dayanıklılığı üzerine derin ve dokunaklı bir alegori sunuyor. Bu roman, sadece her anın değerini düşündürmekle kalmıyor, aynı zamanda okuyucuya yaşam önceliklerini yeniden gözden geçirme fırsatı sunuyor.

Baş kahraman Veronika, Ljubljana’da yaşayan genç bir kadındır ve içsel boşluk ve monotonluk hissi nedeniyle intihar etmeye karar verir. Ölümcül bir doz uyku ilacı aldıktan sonra hayatta kalır ve kendini Villete adlı bir psikiyatri hastanesinde bulur. Başlangıçta planını tamamlamak istemesine rağmen, Veronika burada beklenmedik keşifler yapar. Doktor, intihar girişimi nedeniyle kalbinin ciddi şekilde zarar gördüğünü ve sadece birkaç günü kaldığını söyler. Ancak, hastanedeki diğer hastalarla, Zedka ve Eduard gibi, tanışarak, hayatı farklı bir şekilde algılamaya başlar ve aslında ölmek istemediğini fark eder.

Yavaş yavaş Veronika, küçük şeylerde bile neşe bulmaya başlar, arkadaşlıklar kurar ve hatta aşık olur. Hayatı, zorluklara ve zorluklara rağmen, canlı renklerle doldurmanın mümkün ve gerekli olduğunu anlamaya başlar. Doktor Igor ise, Veronika’yı deneyinde kullanarak, ölümün kaçınılmazlığının farkındalığının bir kişiye yaşam arzusunu geri getirebileceğini kanıtlamaya çalışır.

“Veronika Ölmek İstiyor”, yaşamın anlamının, onu yaşama sürecinde saklı olduğunu güçlü bir şekilde hatırlatır. Paulo Coelho, karakterlerinin ruhunun ince hareketlerini ustalıkla aktararak, en karanlık anlarda bile ışık bulmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Derin felsefi düşüncelerle dolu bu kitap, okuyucuyu hayatını yeniden değerlendirmeye ve her anını takdir etmeye teşvik edecektir.

Bu kitabı okumak size üzüntü ve empati duygularından ilham ve sevince kadar birçok duygu yaşatacak. Hayatın tüm zorluklarına rağmen yaşamaya değer olduğunu hatırlatacak. Bu muhteşem Paulo Coelho romanını indirme veya çevrimiçi okuma şansını kaçırmayın.

“Veronika Ölmek İstiyor” kitap video yorum

Paulo Coelho’nun ‘Veronika Ölmek İstiyor’ Romanından 10 Güzel Alıntı

1.”Kendi kendisiyle gurur duyma zamanıydı, şimdi yaptığı şeyi yapabildiği, en sonunda cesaretini toplayıp bu yaşama veda edebildiği için.”

2.”Yaşamı boyunca pek çok kez fark etmişti Veronika, tanıdığı bir sürü insan başkalarının başına gelen korkunç olaylardan sanki gerçekten üzgünmüş ve yardım etmek istiyorlarmış gibi söz ederlerdi, ama işin gerçeği,başkalarının acılarından zevk aldıklarıydı; çünkü böylece kendilerinin mutlu ve şanslı olduklarına inanabiliyorlardı.”

3.”Deli olmak ne demek,bilmiyorum,” diye fısıldadı. “Ama deli olmadığımı biliyorum. Başarısız bir intihar girişimi benimkisi, hepsi bu.” “Kendi dünyasında yaşayan herkes delidir. Şizofrenler, psikopatlar, manyaklar.Yani, başkalarından farklı olanlar.”

4.”Görünüşe bakılırsa kimse kendi iç dünyasını yabancılarla paylaşmaya hevesli değildi.”

5.”İşte bu nedenle, acılaşan insanlar için, ünlü kahramanlar da,deliler de bitmez tükenmez bir merak kaynağıdır; çünkü onlarda yaşam korkusu da yoktur, ölüm korkusu da. Kahramanlar olsun, deliler olsun tehlikelere aldırmaz, kim ne derse desin bildiklerini okurlar.Deli intiharı seçer, kahraman bir dava uğruna kendini feda etmeyi,ama ikisi de ölür. Bu arada acılaşmış kişi her ikisinin de saçmalığını ve görkemini yorumlamaya çalışmakla geçirir gecesini, gündüzünü. Acılaşmış kişinin öz savunması için yükselttiği duvara tırmanıp dış dünyaya bir göz attığı anlarda olur bu. Derken elleri,ayakları yorulur, yeniden geriye, günlük yaşamına döner.”

6.”İnsanlar ancak koşullar buna elverdiğinde delirme lüksüne sahiptirler.”

7.”İnsanların mutluluk olasılığı ne kadar yükselirse, mutsuzlukları da o kadar artıyor demek.”

8.”Müzik adamın uzak dünyasına, aydan bile ötelerde sakladığı dünyasına bile ulaşabiliyordu; müzik mucizeler yaratabilirdi.”

9.”Keşke herkes kendi içsel deliliğini bilse ve onunla birlikte yaşamayı öğrense. Dünya daha kötü bir yer mi olurdu? Hayır insanlar daha yürekli, daha mutlu olurlardı.”

10.”Veronika her şeyden nefret ediyordu ya, en çok da yaşamını sürdürmüş olduğu biçimden, içinde barındırdığı yüzlerce Veronika’yı keşfetmeye zahmet etmeyişinden tiksiniyordu. Oysa orada kim bilir ne ilginç, ne meraklı, ne cesur, ne küstah, ne deli kızlar duruyordu.”