Yazar: Osamu Dazai
Yıl: 2023
Dil: Türkiye
Kategoriler: Roman
Osamu Dazai «İnsanlığımı Yitirirken» kitabının açıklaması
Osamu Dazai’nin unutulmaz eseri «İnsanlığımı Yitirirken», derin bir içsel yolculuğa çıkararak okuyucuyu insan doğasının karanlık köşelerine götürür. Romanın ana karakteri Oba Yozo, toplumdan yabancılaşmış, içsel çöküş yaşayan bir adam olarak okuyuculara hayatın zorluklarını, başarısızlıkları ve kendi kimliğiyle yüzleşmesini anlatır. Osamu Dazai «İnsanlığımı Yitirirken» kitap, Yozo’nun hayatının farklı dönemlerini ve içsel mücadelelerini ele alırken, karakterin toplumla olan bağının tamamen kopma noktasına nasıl geldiğini gösterir.
Yozo, aristokrat bir ailede doğmuş olmasına rağmen, yaşamının hiçbir döneminde topluma uyum sağlayamamış, varoluşsal krizlerle boğuşan bir karakterdir. Kitap, üç bölümden oluşan itiraflarla dolu bir hatırat şeklinde kurgulanmıştır ve her bölümde Yozo’nun derin acıları, alkolizm, insan ilişkileri ve intihar girişimleri gibi ağır temalar işlenir. Oba Yozo’nun çocukluktan yetişkinliğe kadar geçen sürede yaşadığı zorluklar, kendini anlamlandırma çabası ve içsel boşluğu, Osamu Dazai’nin hayatından izler taşır ve okuyucuyu karakterin ruhsal dünyasının derinliklerine çeker.
«İnsanlığımı Yitirirken», okuyuculara yalnızca bir karakterin çöküş hikayesini değil, aynı zamanda modern toplumda bireyin varoluşsal sorgulamalarını da sunar. Yozo’nun yaşadığı hayal kırıklıkları, topluma karşı hissettiği uyumsuzluk ve sürekli kaçış isteği, birçok okuyucunun içsel duygularıyla yankılanabilir. Osamu Dazai «İnsanlığımı Yitirirken» pdf indir seçeneği ile bu etkileyici eseri ücretsiz okuyarak Yozo’nun derin ruhsal çöküşüne tanıklık edebilirsiniz.
Bu roman, insan doğasının en kırılgan yanlarını keşfetmek isteyenler için unutulmaz bir okuma deneyimi sunuyor. Osamu Dazai «İnsanlığımı Yitirirken» kitabını okumak, Yozo’nun iç dünyasındaki çatışmalara tanıklık etmek ve onun başarısızlıklarına rağmen varoluşunu anlamlandırma çabasını görmek isteyenler için eşsiz bir fırsat.
O kitap video yorumu
O Alıntılar
- Bu seferki gülümseme kırışıklıkları olan bir maymunun gülümsemesi değildi ama oldukça başarılı bir gülümsemeydi. Yine de bir insanın gülümsemesinden farklıydı. Bir şey eksikti. Kanın ağırlığımı mı desem, hayatın acısı mı desem bilemiyorum. Özsüz gibiydi, bir kuşun değil, bir kanadın hafifliği gibi. Gülümseyen boş beyaz bir sayfa gibi. Yani tepeden tırnağa sahte hissettiriyordu insana. (s. 8.)
- Mutluluk fikrimin diğer herkesin mutluluk fikriyle çelişmesinden korkuyorum. Bu korku beni tüketiyor, bazen geceleri kıvranmama, acı içinde inlememe, deliliğin eşine gelmeme neden oluyor. Mutlu muyum? (s. 13)
- .Buna nasıl tahammül ediyorlar? Her gün pes etmeden, umutsuzluğa kapılmadan, intihar etmeden, hatta siyaset tartışmaya devam ederek nasıl atlatıyorlar? Bu kadar katı egoist olabilirler mi? İşlerin böyle olması gerektiğinden o kadar eminler ki kendilerinden bir kez bile şüphe duymuyorlar mı? Eğer öyleyse, sanırım katlanmak daha kolay olabilir. Merak ediyorum, insanların böyle olup olmadığını ve onları mutlu eden şeyin bu olup olmadığını merak ediyorum. (s. 14)
- “soytarımla” birlikte insanlarla bir noktada bağ kurmayı başardım. Görünürde her zaman gülümsüyor olsam da içeride çaresiz bir mücadeleyle debeleniyordum, bir ipte yürüyordum, ter içindeyim, onları eğlendirdikçe felaket ihtimali her an yaklaşıyordu. (s. 14-5)
- İnsanları güldürdüğü sürece ne olduğu fark etmeksizin her şeyi yapabilirdim. Onları güldürebilirsem, onların “hayatlarına” gerçekten uymamamı önemsemezler diye düşündüm. (s. 16)
- Ne istediğim sorulduğu anda hiçbir şey istemez olurdum. Ne olursa fark etmez, nasıl olsa beni mutlu edecek bir şey yok düşüncesi hasıl olurdu. (s. 17)