
Yazar: Cemal Latifoğlu
Yıl: 2025
Dil: Türkiye
ISBN: 9786255610058
Kategoriler: Roman
Cemal Latifoğlu «Safir» kitabının açıklaması
Adı Safir olan genç bir kızın karanlıktan ışığa, kırılganlıktan güce doğru uzanan sarsıcı ve dokunaklı hikâyesiyle Cemal Latifoğlu, okurlarını duyguların ve seçimlerin kıyısında gezdiriyor. Safir adlı bu romanı, iç dünyasının dar sokaklarında yıllarca gizlenmiş, kendi varlığına bile yabancılaşmış bir genç kadının, beklenmedik bir mesajla değişen kaderini anlatıyor. Hayatını kuralların güvenli ama soğuk sınırları içinde geçirmişken, bir gecede yazgısını altüst edecek bir “hata” ile tanışır. Fakat bu bir hata değil, aslında kendi olma cesaretine atılan ilk adımdır.
Mesajın geldiği kişi kilometrelerce uzaklıktadır ama kalbe mesafeler işlemez. Safir’in içindeki kıvılcımı fark eden bu gizemli yabancı, onun kristal bir kafes gibi görünen hayatının duvarlarını çatlatmaya başlar. Ne yüzünü görmüştür ne elini tutmuştur ama aralarındaki bağ, zamanla kelimelerden duygulara, duygulardan kaderin damarlarına sızar. Ve bir sabah, tüm hayatını anlamlandıran o sessiz bağ, kaosa dönüşür.
Bu roman, yaşamakla yaşar görünmek arasındaki farkı iliklerine kadar hissedenler için yazılmış. Cemal Latifoğlu’nun kaleminden çıkan Safir, ruhsal bir yolculuğun romanıdır. Kendi hayatının mimarı olmayı seçen bir kızın, yalanların rahatlatıcı sıcağı ile gerçeklerin soğuk sertliği arasında yaptığı tercihi konu alır. Sevgiyle, acıyla ve umutla örülmüş bu hikâyede, okur yalnızca karakterin değil, kendi iç dünyasının da kapılarını aralayacaktır.
Safir kitabını Cemal Latifoğlu’nun duygu yüklü anlatımıyla keşfetmek isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat. Romanı okumak ya da ücretsiz olarak indirip dijital kütüphanenize katmak için online kitap platformlarını ziyaret edebilirsiniz. Şimdi indir, hemen okumaya başla ve kendi iç yolculuğuna eşlik et.
«Safir» Alıntılar
- “Adım Safir. Ruhumun derinliklerinden yeni yeni yükselen bir ışık gibiyim. Yıllarca başka renklere hapsoldum, şimdiyse kendi maviliğimdeyim.”
- “Sana ne hissettiğimi bilmiyorum, Ruby. Bu hissin adı ne, yeri ne, neden burada ve nasıl doğdu, inan ki bilmiyorum. Sen saçmalık dersin, romantikler aşk, realistler delilik, bense mutluluk. Seninle mutluyum … Adının ne önemi var? … Orada işte, duruyor, ışıldıyor. Sana ait.”
- “Biz yapayalnızız seninle, etrafından hiçbir doğru geçmeyen iki küçük noktayız. Gözleri sıkı sıkı bağlı iki kuklayız … kalabalığın arasında birbirine muhtaç ama birbirini bulamayan yalnızca sen ve ben varız.”
- “Hayat aksın, devam etsin ama bana biraz izin versin istedim. Biraz kenara çekilmek, nefeslenmek istedim. Meğer hayat mola isteyip dinlenebileceğin bir yer değilmiş … bir rüzgâr beni kendime hatırlatan, hâlâ burada olduğumu söyleyen bir histi.”
- “Bir fotoğraf makinem vardı mesela, anılar biriktirip dururdum … ama anladım ki fotoğraflar insana üstten bakarmış. Eğer anılarınla göz göze değilsen onlara bakmak sana acı vermeye başlarmış.”
- “Korkma ama hafife de alma. Yalnızlık, iplerinden tutmayı bilmezsen en öldürücü histir bu hayatta. Dünyadaki tüm ölümlerin içinde mutlaka bir yalnızlık vardır. Her şey yalnızlıkla başlar ve biter bu dünyada.”
- “Senin içimde büyümeye başlayan sevgin, beni bambaşka birine çevirdi. Ben seni kalbimin içinde bir yere koydum ve sen o yere öyle bir ışık oldun ki … Sen öğrettin. Ben yaşamak ne demekmiş, seninle öğrendim.”
- “Çünkü sana aşığım! … Her an, her saniye, her dakika! … Sana olan aşkımdan nefes alamıyorum ben, Safir. Göğsümün içi seninle öyle dolu ki ciğerlerime çektiğim nefesin sığacak yeri kalmıyor.”