Adam Fawer «Oz» kitabının açıklaması
Adam Fawer’ın Oz romanı, okurlarını büyü ve bilimin iç içe geçtiği, akıl sınırlarını zorlayan bir dünyaya davet ediyor. Dorothy’nin on iki yaşında ilk kez öldüğünü söylediği anla başlayan hikâye, sıradan gerçeklik algımızı altüst eden bir maceraya dönüşüyor. Gerçek nedir, delilik nedir, peki ya dünya sandığımızdan çok daha farklıysa?
Hortum seni sürükledi. Şimdi hikâyeye baştan başlayacaksın. İşte Oz’un temel düsturu bu! Burada hiçbir şey göründüğü gibi değil. Gökyüzü turuncu, güneş siyah, geceler bembeyaz. Bilimin büyüyü tahtından indirdiği bir dünyada, bildiğin her şey yeniden şekilleniyor. Zihninle, duyularınla ve kalbinle keşfetmen gereken bir yolculuğa hazır ol.
Adam Fawer, önceki eserlerinde olduğu gibi, Oz’da da bilim ve felsefeyi ustaca harmanlayarak insanın algı sınırlarını genişleten bir anlatı sunuyor. Klasik Oz Büyücüsü hikâyesinin radikal bir yorumu olarak, hem nostaljik hem de sarsıcı bir deneyim vadediyor. Farklı boyutların, zamanın ve gerçekliğin iç içe geçtiği bu dünyada, yalnızca Dorothy değil, sen de kim olduğunu yeniden keşfedeceksin.
Peki, bu hikâyenin sonunda kim gerçekten deli? Dorothy mi? Sen mi? Yoksa dünya mı? Karar senin!
O kitap video yorumu
O Alıntılar
- “Dil tuhaf şeydi, insanlar söylediklerini kastetmiyorlardı her zaman.”
- “Doğru seçim yaptığını, arzularına karşı çıktığında anlarsın.”
- “Çoğu kimse gözleri kapalıyken bakamayacağını zannederdi ama aslında bakılabilirdi gözler kapalıyken.”
- “Su inatçıdır ama zayıftır.”
- “Duvara boya lekesi sıçrar ya hani… İki seçeneğin vardır: Ya lekenin üstünü boyarsın ya da duvarı lekeye göre boyarsın.”
- “Kendinde olmazsan, üstüne düşeni yapamazsın.”
- “Hayat adil değildir. Bunu ben bile biliyorum ve üstüne üstlük, canlı değilim.”
- “Oz büyücüsü filmini bilir misin?”