Zeynep Sey «Aşık Olma Korkusu» kitabının açıklaması
Zeynep Sey’in “Aşık Olma Korkusu” adlı romanı, aşkın en saf halinden kaçmaya çalışan bir kadının ve onun korkularıyla yüzleşmesine yardımcı olan gizemli bir adamın hikayesini anlatıyor.
Ünlü oyuncu Elisa Tanyeli, hayatını gözler önünde yaşamaya alışkındır. Işıltılı dünyasında başarıları, hayranları ve şöhretiyle parlamaktadır. Ancak bir gün, takıntılı bir hayranının saldırısına uğradığında hayatı altüst olur. Onu kurtaran gizemli adam Han, Elisa’nın dünyasına hiç beklemediği bir şekilde girer. Bu olaydan sonra Elisa, Han’ı kendisine özel koruma olarak tutmaya karar verir.
Elisa’nın en büyük tutkularından biri çiçeklerdir. Ancak Han’ın sıra dışı bir yeteneği vardır: kokulara karşı inanılmaz bir hassasiyeti. Elisa, bu gizemli adamın geçmişini ve sahip olduğu bu özel yeteneği merak etmeye başlar. Fakat Han sadece bir koruma değildir; o, Elisa’nın en büyük korkusunun aynası olacaktır.
Çünkü Elisa’nın sakladığı bir sırrı vardır: aşık olmaktan korkmaktadır. On yedi yaşında konulan filofobi teşhisi, onun yalnızca aşk hayatını değil, kariyerini de etkiler hale gelmiştir. Han ile her yakınlaştığında içindeki korku onu geri adım atmaya zorlar. Ancak bu kez kaçmak yerine savaşmaya karar verir. Geçmişinin gölgesinden kurtulup bu korkuyu yenmek için adımlar atarken, hayatının en büyük sınavıyla karşı karşıya kalır.
Bir sabah, sırrının tüm gazetelerde manşet olduğunu öğrenir. Kamera ışıkları birer birer sönerken, Elisa sahip olduğu her şeyi kaybetmek üzere olduğunu fark eder. Ama en büyük darbe, Han ile ilgili öğreneceği gerçektir. Peki, aşkı imkânsız gören bir kadın, gerçek sevgiyle karşılaştığında hangi yolu seçecek?
“Aşık Olma Korkusu”, psikolojik derinliği ve duygusal yoğunluğu ile okuru içine çeken, aşk, korku ve cesaretin harmanlandığı etkileyici bir roman. Zeynep Sey, kaleminin gücüyle aşkın yalnızca güzel anlardan ibaret olmadığını, bazen onunla yüzleşmenin de bir savaş gerektirdiğini gözler önüne seriyor.
O kitap video yorumu
O Alıntılar
- “Aşk uyku kaçırırdı, aşk acıtırdı, aşk ağlatırdı ama her şeyden önemlisi aşk öldürürdü.”
- “Korkup kaçtığın aşk senin tek ilacın.”
- “Burası kimseyi sevmeyecek çünkü atmıyor. Ölü bir kalp, aşk gibi büyüleyici bir duyguyu barındıramaz içinde. Nedendir bilinmez senin kalbin yıllar önce ölmüş, sen istesen de kimseye âşık olamazsın.”
- “Aşka duyulan özlem insanı hırçınlaştırır.”
- “+ ‘Aşk öldürür.’ – ‘Aşk yaşatır.'”
- “Kendi hayatlarında birer figüran olarak yaşayan insanların başrolüydüm, ta ki bir yabancı hayatıma girip beni kendine dönüştürene dek…”
- “Seninle tanışana dek aşkın öldürdüğüne inanıyordum. Beni kendine âşık et ki senin aşkın beni yaşatsın.”
- “Çiçekler zaafı sanıyordum. Yanılmışım. Korkularıymış onun zaafı.”