Yazar: Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi
Yıl: 1998
Dil: Türkiye
Kategoriler: Türk Klasikleri
Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi «A’mâk-ı Hayâl» kitabının açıklaması
Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi’nin «A’mâk-ı Hayâl» adlı eseri, okurlarını tasavvufi bir yolculuğa çıkararak, insan ruhunun derinliklerine inen bir serüven sunar. Bu eser, “Hakikat aşkıyla yanan, akılla kavranamayacak konuları merak eden insanlar için” yazılmıştır ve yazarın kendisi tarafından bu şekilde takdim edilmiştir. Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi «A’mâk-ı Hayâl» kitabı, okurlara hayatın geçiciliği, varoluşun anlamı ve hakikatin peşinde koşma gibi derin kavramları düşündürmek amacıyla kaleme alınmıştır.
Eserde ana karakter Raci, varoluşsal sancılarını dindirmek amacıyla arayış içindedir. Raci’nin rehberi olan Aynalı Baba, onu hakikatin kapılarına yönlendirir. «A’mâk-ı Hayâl» oku sürecinde, okurlar Raci’nin hayal dünyasında gerçekleştirdiği bu içsel yolculuğu takip ederken, tasavvufun derinliklerine dalarak kendilerini de bu mistik serüvenin içinde bulurlar.
Kitapta her biri birer öğretici nitelikte olan 23 hikâye, Ahmed Hilmi’nin tasavvufi derinliklerini gözler önüne sererken aynı zamanda onun düşünce dünyasını da yansıtır. Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi «A’mâk-ı Hayâl» eseri, okurlarını sadece bir hikaye okumaya değil, bir içsel sorgulama sürecine davet eder. Bu süreçte Raci’nin yaşadığı keşifler, okurun zihninde hakikat, benlik, aşk ve Allah kavramlarını sorgulama arzusunu uyandırır.
Eğer siz de insan ruhunun derinliklerine dair bu eşsiz yolculuğu deneyimlemek isterseniz, «A’mâk-ı Hayâl» kitabını ücretsiz olarak okuyarak mistik bir serüvene adım atabilirsiniz. Raci’nin rehberi Aynalı Baba eşliğinde çıktığı bu keşif yolculuğunda, kendi benliğinize dair yeni ufuklar keşfedeceksiniz.
O kitap video yorumu
O Alıntılar
- “istersen konuşalım.Lakin söxden ne çıkar.Şimdiye kadar,kim bilir kaç hayvan yükü itap okudun?Ne anladın?Hiç değil mi?İnsanlaın bilgisi nedir?Bencilliklerimiz ve zevklerimiz ihtiyaç olan sanatlara ait olan şeylerden ibarettir.Peki ama hak ve hakikate dair ne biliyorlar?Hiç!Akli denklem ile hakkı tarif etmek mümkündür.Fakat bilmek,anlamak mümkün mü?Ne konuşalım?Harflerden meydana gelen dizi ile hikmetin esrarı bilinir mi?”
- “Ya a zavallı, sen ne arıyorsun? Bu yoğunluk, bu maddiyat, bu görünür hayaller bir ruhu ezmeye, bir vicdanı zıt fikirlerin sergi yeri yapmaya, bir idraki boğmaya kafi değilmiş gibi bir de manevi hayaletler arkasında mı koşmak istiyorsun?”
- “Küfür ile iman, inkâr ile ikrar, tasdik ile
şüphe arasında bir durumdaydım. Kalbimle inkâr ettiğimi aklımla, aklımla inkâr ettiğimi kalbimle kabul ediyordum.” - “İstersen konuşalım. Fakat konuşmaktan ne çıkar ki! Kim bilir şimdiye kadar kaç merkep yükü kitap okudun. Fakat bunlardan ne anladın? Hiç, değil mi? İnsanlar neyi bilirler? Zevk ve bencilliklerinin arzuladığı sanatsal birtakım şeyleri… Fakat hak ve hakikat hususunda ne bilirler? Hiç! Akıl yoluyla hakkı bulmak mümkündür. Fakat bilmek, anlamak mümkün mü? Ne konuşalım? Harfleri bir araya getirerek hikmet bilinebilir mi?”