Peyami Safa «Dokuzuncu Hariciye Koğuşu»

Yazar: Peyami Safa «Dokuzuncu Hariciye Koğuşu»
Yıl: 2016
Dil: Türkiye
ISBN: 9789754370485
Kategoriler: Roman, Edebiyat, Türk Klasikleri

Peyami Safa «Dokuzuncu Hariciye Koğuşu» kitabının açıklaması

Peyami Safa’nın klasikleşmiş eseri «Dokuzuncu Hariciye Koğuşu», Türk edebiyatının en derin psikolojik romanlarından biri olarak öne çıkar. Bu roman, sadece fiziksel acılarla değil, aynı zamanda ruhsal zorluklarla mücadele eden genç bir karakterin gözünden hayata bakmamızı sağlar. Peyami Safa’nın sade ama güçlü dili, okuyucuyu kahramanın iç dünyasına çeker ve onun yaşadığı çaresizlik, umut ve korkularla empati kurmamıza olanak tanır.

Peyami Safa «Dokuzuncu Hariciye Koğuşu» kitabı, İstanbul’daki bir hastanenin dokuzuncu koğuşunda geçen olayları anlatırken, başkahramanın hayatla ve hastalıkla verdiği mücadeleyi etkileyici bir şekilde işler. Genç bir adamın, bacağındaki hastalığın hem bedensel hem de ruhsal etkilerini deneyimlemesi, onun karakterini şekillendirirken, aynı zamanda insanın dayanma gücünü ve hayatta kalma arzusunu da gözler önüne serer. Roman, hastane atmosferiyle ve orada yaşanan zorlu anlarla okuyucuyu derinden etkiler. Beyaz önlüklü doktorlar, tıbbi kokular ve bekleme anlarının getirdiği gerginlik, Peyami Safa’nın ustalıkla işlediği detaylar arasında yer alır.

Bu roman, sadece hastane duvarları arasında sıkışıp kalmış bir hayatı değil, aynı zamanda genç kahramanın hayatındaki diğer karakterlerle olan ilişkilerini, aşkını ve çaresizliğini de işler. Peyami Safa «Dokuzuncu Hariciye Koğuşu», insan ruhunun derinliklerine inen bir başyapıttır.

Eğer bu unutulmaz hikayeyi keşfetmek isterseniz, Peyami Safa «Dokuzuncu Hariciye Koğuşu» pdf formatında ücretsiz olarak indirip okuyabilirsiniz. Bu eser, size hayatın zorluklarıyla başa çıkmanın ve umudu kaybetmemenin gücünü gösterecek.

O kitap video yorumu

O Alıntılar

  • Düşük başlar hafif kalkar, büyük kapıya doğru hafifçe eğilir ve tekrar eski vaziyetine döner; herkes kendi üstünde toplanan dikkatini başkasına pek az ayırır, hem de onlar ilk gördüklerini bile eskiden tanıyorlarmış gibidirler, aralarında kandan fazla akrabalık vardır; acının ve korkunun birleştirdiği müşterek bir manevi aileye mensup olduklarını hissederler, emindirler ki insanlar arasında sabretmesini, beklemesini onlar kadar bilen yoktur.
  • Felaketinizi başka biriyle taksim etmek saadettir, fakat annelerle değil, annelerle değil. Annelere anlatılan kederler taksim değil, zarbedilmiş olur: Çocuklarının felaketini iki kat şiddetle hisseden anneler, bu ıstıraplarını çocuklarına fazlasiyle iade ederler; böylece keder anadan çocuğa ve çocuktan anaya her intikal edişinde büyüdükçe büyür.
  • En basit içtimaî dâvaları anlamayacak kadar yabancı tesirler altında şahsiyetlerini kaybeden bu insanlarla münakaşaya mecbur olmanın küçüklüğünden muzdariptim. Türkiye’de ecnebi mekteplerin kuvvetli silindirleri altında yamyassı olan bu kafaların kesilmesinden başka çare görmüyordum.
  • Vücudumun büyük bir parçasını kaybetmek hayaline bir saniye katlanamıyorum, içime baygınlık geliyor, ellerimle hasta bacağı tutuyorum ve onun ölümünü kendi ölümümden daha dehşetli buluyorum.

Peyami Safa «Dokuzuncu Hariciye Koğuşu» e kitap pdf oku

Peyami Safa «Dokuzuncu Hariciye Koğuşu» ücretsiz e-kitap indir

kitab-evi.com
Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.

;-) :| :x :twisted: :smile: :shock: :sad: :roll: :razz: :oops: :o :mrgreen: :lol: :idea: :grin: :evil: :cry: :cool: :arrow: :???: :?: :!: