Yazar: Stephen King
Yıl: 2017
Dil: Türkiye
Kategoriler: Tarih
Jostein Gaarder «Sofie’nin Dünyası» kitabının açıklaması
Jostein Gaarder’ın «Sofie’nin Dünyası» adlı eseri, felsefe tarihine eşsiz bir giriş sunan, sürükleyici ve öğretici bir romandır. 1991 yılında yayımlanan bu kitap, kısa sürede dünya çapında ün kazanarak Korece, Rusça, Japonca ve Arapça gibi birçok dile çevrilmiş ve her yayınlandığı ülkede en çok satan kitaplar arasında yer almayı başarmıştır. Sofi’nin hayatı, ona gelen gizemli bir notla başlar: “Kimsin?” Bu soru, genç kızın kendini ve dünya üzerindeki yerini sorgulamasına yol açar ve felsefi düşüncelerin derinliklerine dalmasına olanak tanır.
Jostein Gaarder «Sofie’nin Dünyası» kitap, felsefe tarihindeki önemli soruları ve düşünceleri akıcı bir dille anlatırken, Sofi’nin kişisel gelişimini de gözler önüne seriyor. Felsefenin temellerinden başlayarak, Platon’dan Nietzsche’ye kadar birçok düşünürün fikirlerini, okurlarına eğlenceli bir biçimde aktaran Gaarder, felsefenin karmaşık yapısını basit ve anlaşılır hale getiriyor. Bu eser, özellikle genç okurlar için felsefeye olan ilgiyi artırmayı hedeflerken, aynı zamanda yaşlı okurlar için de düşündürücü ve ilham verici bir yolculuğa dönüşüyor.
«Sofie’nin Dünyası» sadece bir felsefe kitabı değil, aynı zamanda bir hayat dersi. Sofi’nin yaşadığı maceralar, okuyuculara yaşam, varlık ve insanlık durumu üzerine derin düşüncelere dalma fırsatı sunuyor. Kitap, felsefi sorgulamalarla dolu olduğu kadar, genç bir kızın kimliğini bulma serüvenini de başarılı bir şekilde anlatıyor. Sofi’nin bu yolculuğu, kendi kimliğini keşfetmeye çalışan her birey için ilham verici bir örnek teşkil ediyor.
Eğer bu büyüleyici felsefi yolculuğa katılmak istiyorsanız, «Sofie’nin Dünyası» kitabını indirip ücretsiz olarak okuyabilirsiniz. Felsefenin derinliklerine inmeye hazır mısınız? Bu eser, sizi yalnızca Sofi’nin dünyasına değil, aynı zamanda kendi dünyanıza da ışık tutacak.
O kitap video yorumu
O Alıntılar
- Kadın kendini geri kazanmalı, kimliğini erkeğin kimliğine bağımlı kılmaktan vazgeçmeli. Çünkü kadını baskı altında tutan yalnızca erkek değildir, yaşamının sorumluluğunu ele almayan kadın kendi kendine de baskı uygular.
- “Carpe diem” Yani gününü gün et! Yine çok söylenen bir başka Latince söz de şuydu: “Memento mori” Bunun anlamı da, “Öleceğini unutma!
- Her zaman en korkulan kişiler soru soran kişilerdir.
- “…Çünkü yalnızca erkek değildi kadını ezen. Kadın kendi hayatından sorumlu olmaktan vazgeçerek kendi kendini de eziyordu…”