Yazar: Irvin D. Yalom
Yıl: 2016
Dil: Türkiye
ISBN: 9789755391465
Kategoriler: Roman
Irvin D. Yalom «Nietzsche Ağladığında» kitabının açıklaması
Irvin D. Yalom’un «Nietzsche Ağladığında» romanı, edebiyat ile felsefeyi ustalıkla harmanlayan, derin düşünceleriyle okuyucuyu etkileyen bir başyapıttır. Kitap, 19. yüzyılın Viyana’sında geçerken, psikanalizin doğuş dönemini ve ünlü filozof Friedrich Nietzsche’nin yaşamındaki zorlu süreçleri merkezine alır. Nietzsche, bu dönemde fiziksel ve ruhsal acılar içinde kıvranırken, ünlü doktor Josef Breuer ile beklenmedik bir şekilde yolları kesişir. Kitabın olay örgüsü, ikili arasında gelişen diyaloglarla varoluş, özgür irade, kader, acı ve mutluluk gibi kavramların derinlemesine irdelenmesi üzerine kuruludur.
Yalom’un anlatımı, felsefi soruları ve psikolojik gerilim unsurlarını iç içe geçirerek okuyucuya hem düşünsel hem de duygusal bir yolculuk sunar. Irvin D. Yalom «Nietzsche Ağladığında» kitabı, sadece Nietzsche’nin felsefi dünyasını anlamakla kalmayıp, aynı zamanda insan psikolojisinin derinliklerine inen bir keşif yapma fırsatı da sunar. Lou Salomé gibi güçlü karakterler de bu hikayeye farklı bir boyut katmakta, Nietzsche’nin içsel dünyasına ayna tutmaktadır.
Bu kitabı okurken, Nietzsche’nin yaşadığı içsel çatışmalara ve Breuer’in onu iyileştirme çabalarına tanıklık edeceksiniz. Kitap, aynı zamanda psikanalizin ve modern psikoterapinin temellerinin atıldığı dönemi gözler önüne serer.
Eğer felsefi ve psikolojik derinliği olan bir roman arıyorsanız, «Nietzsche Ağladığında» tam size göre. Bu eseri ücretsiz olarak online okuyabilir ya da pdf formatında indirerek Nietzsche ve Breuer’in sıra dışı dünyasına adım atabilirsiniz. Irvin D. Yalom «Nietzsche Ağladığında» romanı, hem düşünmeye hem de hissetmeye açık olanlar için kaçırılmaması gereken bir yolculuk sunuyor.
O kitap video yorumu
O Alıntılar
- “Bütün hayatım bir yolculuk haline dönüştü; bende tek yuvamın, her zaman dönebileceğim ve en iyi bildiğim tek yerin hastalığım olduğuna inanmaya başladım.” (syf:77)
- “Breuer yaşlanma, sevdiklerini kaybetme ve dostlarından uzun yaşamanın asıl acı yanının sizi inceleyen gözlerin bulunmaması olduğuna inanırdı; hiç kimsenin dikkat etmediği bir yaşamdan duyulan dehşet…” (syf:83)
- “Her insanın ölümü kendine aittir ve herkes kendi tarzını belirleyebilmelidir. Belki, yalnızca belki, insanın yaşamını elinden almaya ilişkin bir hak düşünülebilir. Ama insanın ölümünü elinden almaya kimsenin hakkı yoktur. Bu rahatlatma değildir! Acımasızlıktır!” (syf:104)
- “Ölüm güç bir şeydir. Ölümün son iyiliği, bir daha ölümün olmamasıdır diye düşünürüm her zaman.” (syf:104)
- “Ne kadar akılcı, ne kadar özgür düşünceli bir insan olsa da kafasında barındırdığı dehşet sahnelerinin sayısı az değildi. Hem o kadar derinlerde değillerdi, yüzeyden yalnızca birkaç saniye aşağıda, ‘çağrılmaya hazır’ bekliyorlardı. Keşke bir cımbızla tüm bu düşünceleri köklerinden söküp çıkarabilseydi!” (syf:111)
- “Daha derinlere inip motivasyonlarınızın kaynağını bulun! Hiç kimsenin bir şeyi sırf başka birisi için yapmadığını göreceksiniz. İnsanın bütün eylemleri kendisine yöneliktir, bütün hizmetleri kendine hizmettir, bütün sevgisi kendini sevmesindendir.” (syf:156)
