Binnur Şafak Nigiz «Ateş-Yangın Mavisi 2» kitabının açıklaması
Binnur Şafak Nigiz’in “Ateş-Yangın Mavisi 2” adlı romanı, aşkın kaçınılmaz çekimine kapılan iki ruhun, Mayıs ve Sıraç’ın tutkulu hikayesini anlatıyor. Aşkın pençesinde kaybolan Mayıs, ne kadar direnirse dirensin, kaderin çizdiği yoldan sapamaz. Sıraç’a duyduğu hisler artık geri dönüşü olmayan bir yangına dönüşürken, içinde bulundukları tehlike de giderek büyür.
Bu aşk sadece kalpleri değil, ruhları da yakıp kül eden bir alevdir. Mayıs ve Sıraç, hem birbirlerine hem de kaderin onlara sunduğu zorluklara karşı savaşırken, hayat onları hiç beklemedikleri bir seçime zorlar. Mayıs, aşkın ışığında kurtuluşu ararken, aslında onu bekleyen derin bir karanlık olduğunu fark ettiğinde her şey çok geç olacaktır.
Kelimeler, duyguların derin izler bıraktığı bir yaraya dönüşür. Karanlık, her bir köşeyi sararken, Mayıs’ın kalbi ritmini korumak için mücadele eder. Boynundaki ateş kolyesi, ruhunun yanan parçaları gibi aniden koparak yok olurken, içinde bir şeylerin sonsuza kadar kaybolduğunu hisseder.
Binnur Şafak Nigiz, “Ateş-Yangın Mavisi 2” ile okuru yoğun bir duygusal fırtınanın içine sürüklüyor. Aşkın en yıkıcı ve en tutkulu halini anlatan bu hikâye, kalbin derinliklerine dokunacak kadar gerçek, bir o kadar da sarsıcı. Ateşin içinde yolunu kaybedenlerin hikayesi, unutulmaz bir iz bırakacak.
O Alıntılar
- “Hayat korkunç bir incinmeydi, insanları yaralamayı seven bir canavar.”
- “Sesi… Anlatılamayacak bir ifadenin can buluşu gibiydi. Ben bile anlayamamışken size nasıl anlatabilirdim ki?”
- “Ölmediysen hâlâ umut var demektir.”
- “Bir adam yalnızca bir kadın için yaşamalı.”
- “Özlem dalgalı bir denizdi, seni içine çekiyor ve ruhun da dahil, sana ait olan her şeyi yutmaya çalışıyordu.”
- “Ben maviye âşıktım, ‘Yangın Mavisi’ne.’ Sıraç biliyordu, Mayıs onun karanlığıydı. ‘Yangınım!’ dedi ona, yanmak pahasına.”
- “Herkes için her şey olabilir Zeliha. Bir sürü acı olabilir, bir sürü şey… Olur işte. Ama benim için hiçbir şey senin bir damla gözyaşın etmez.”
- “Her şey şimdi çok farklıydı.”